The Dream (Rüya) adlı kitap bir başarı öyküsünü anlatıyor.
Amerika’da yayınlanmış olan The Dream (Rüya) isimli kitabı geçen hafta bir çırpıda okudum. Kitabın alt başlığı şöyle: Girişimciliğin Risklerini ve Mükâfatlarını Nasıl Öğrendim ve Milyarder Oldum. Hikâye gerçekten enteresan. Sih dinine mensup Hintli bir aile, ülkelerindeki Sihlere yönelik saldırılardan usanıp ABD’ye göçmen olarak gidiyorlar. Anne baba okumuş ama ABD’de de Sihlere pek sempatik bakılmadığından, ancak emekçi işi bulabiliyorlar. Sih dediğimiz kişiler hani şu saç ve sakallarını ömür boyu kesmeyen ve saçlarını sarıklı şapka içinde saklayan Hintli insanlar. Oğulları Gurbaksh Chahal, onaltı yaşında liseyi terk ediyor ve girişimci olmaya karar veriyor. Bu yaptığını ben şahsen hiç tasvip etmiyorum. O yaşta, Click Agents isimli bir internet reklam şirketi kuruyor ki o bilgisiyle böyle bir işe kalkışması büyük cesaret. Yaşı küçük olduğundan abisini de küçük ortak işe alıyor ki şirket kuruluşunu o yapsın ve çekleri o imzalasın diye. İki sene sonra, 2000 yılında şirketini 40 milyon dolara satıyor.
Şirketi satın alanlar, aynı işe üç yıl boyunca girememe sözleşmesi yaptıklarından Gurbaksh (Gurbaş okunur) o dönemde bir Hint lokantası açıp onunla eğleniyor. 2003’te rekabet etme yasağı süresi dolduğundan, bu defa yine benzer reklam işi yapan ama çok daha sofistike bir yazılım üstüne çalışan yeni internet şirketini kuruyor. Adı Blue Lithium. Bu iş için gerekli yazılımı, Beyaz Rusya’da iş yapan iki kardeşten çok ucuz bir fiyata satın alıyor ve bu iki kardeşi de danışman olarak işe dâhil ediyor. Bu şirket de çok başarılı oluyor ve 2007 yılında yahoo firması şirketle ilgilendiğini belirtiyor. Pazarlık sonucunda Gurbaksh, Blue Lithium şirketini 300 milyon dolara satıp bu işten çıkıyor. Yaş 25. Tabii yahoo da üç yıllık rekabet-edemezlik kontratı imzalatıyor. Gurbaksh şimdilerde ABD’de TV şovu yapmakla meşgul. Nasıl buldunuz? 25 yaşında 300 küsur milyon dolarlık servete sahip olmak. Hem de üniversite okumadan. Hem de bir göçmen çocuğu olarak. Bence çok etkileyici. Benim gönlüm de ülkemizde bu büyüklükte firmalar oluşturabilen genç girişimciler görmek istiyor.
Gurbaksh’tan genç girişimcilere yönelik birkaç hayat dersi aktarayım:
* Kalbinizin sesini dinleyin. En çok seveceğiniz işi yapın.
* Nede iyi nede kötü olduğunuzu iyice belirleyip, iyi olduğunuz işe girin.
* Tutumlu olun. Elaleme gösteriş yapmak gibi heveslere kapılmayın.
* Ama iyi eleman almak için aynı zamanda bonkör olun. Doğru iş için en doğru elemanı bulun ve hakkı neyse fazlasıyla verin.
* Bulabileceğiniz en zeki, en akıllı, en becerikli insanları işe alın.
* Dinlemesini öğrenin.
* Rekabeti bir an bile gözünüzden kaçırmayın.
* Arkanızı iyi kollayın. Hatta şöyle bir tişört yapsalar iyi olur: “Her sırt için uygun bir bıçak mevcuttur.”
* Hiçbir zaman hiçbir işi sürüncemede bırakmayın.
* Hiçbir şeyi ortalama yapmayın. Her işinizde en iyi olmaya çalışın.
* Korkusuz olun. Girişimcilik yolu bir sürü hatayla doludur. Hata yapmaktan korkarsanız girişimci olamazsınız.
* Kendinizi işinize adayın.
Türkiye Gazetesi’nden Prof.Dr. Arman Kırım’ın köşesinden alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen yalnızca yazı ile ilgili yorumlar yazın... Bir teşekkürü çok görmeyin.